Karabulut, “Cumhurbaşkanımızı bekliyoruz” dedi O gün, İnciraltı plan müjdesi vereceğine inanıyoruz!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki haftalarda İzmir’e geleceğini belirten İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, “Cumhurbaşkanımızın İzmir sevdalısı olduğunu ve İnciraltı planlarını önemsediğini biliyoruz. İzmir’e bakış açısının ne kadar pozitif olduğunu da biliyoruz. O ziyarette, İnciraltı’nın planlandığının müjdesini duyacağımıza canı gönülden inanıyoruz” dedi
8 Kasım 2021 Pazartesi 08:36 EGEDESONSÖZ – İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, SONSÖZ TV’ye konuk oldu. Gazeteci Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Karabulut, İnciraltı planlarıyla ilgili süreçte yaşananları anlattı. Karabulut, önümüzdeki haftalarda İzmir’e gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan, inciraltı ile ilgili müjde beklediklerini söyledi.
YENİ GENEL MÜDÜRÜMÜZDEN ÇOK İYİ BİR ENERJİ ALDIK
İnciraltı planları konusunda son dakika gelişmesini Egedesonsöz ekranlarında kamuoyunu duyuran Karabulut, şu bilgileri aktardı: “Sayın AK Parti Milletvekilimiz Mahmut Atilla Kaya da SONSÖZ TV’nin yayınlarında, çalışmaların tamamlandığını, yıl sonuna kadar da planların askıya çıkacağını İzmir’e müjdelemişti. Biz süreci içeriden takip ettiğimizde bürokrasi anlamında gerekli yazışmaların tamamlandığını biliyorduk. Tabii bu süreçte Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürümüz Sayın Mehmet Ali Kahraman’ın görevden ayrılmasıyla beraber bayrak değişimi oldu. Yeni gelen müdürün bu konudaki bakış açısını merak ediyorduk. Onu da İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahiplerine buradan aktarmış olalım. Dün AK Parti Milletvekilimiz Mahmut Atilla Kaya bizi aradı. Yanında Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürümüz Hacı Abdullah Uçar da vardı. Onlar da çalışmaların bittiğini söylediler. Önümüzdeki hafta hem hayırlı olsun demek için hem de planlar üzerinde toprak sahipleri olarak bizim görüşlerimizi iletmek üzere Ankara’ya gidip ziyarette bulunacağız. Bizim olmazsa olmazlarımız vardı. Bunlar da İzmir açısından düşündüğümüz ve toprak sahiplerini mağdur etmeyecek noktalardır. Bu konularımızı kendisine aktarmak için önümüzdeki hafta Ankara’da önemli bir toplantıyı gerçekleştireceğiz. Bununla birlikte devlet büyüklerimiz de uygun olursa, Ankara’da ziyaret etmek arzusundayız. Dünkü gerçekleştirdiğimiz görüşmede yeni genel müdürümüzden çok iyi bir enerji aldık. Kendisi İzmir’e ve İnciraltı’na özellikle çok önem verdiğini, İzmir’in önemini bildiğini ve İnciraltı için de hassasiyeti olduğunu anlattı. Hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem de Balçova Belediyesi’nin sunduğu öneriler bakanlığımızda zaten vardı. Geçmişte bunun hassasiyetlerini göz ardı etmeden bakanlığımız çalışmıştı. Yine bugün de çalışmanın üzerinden tekrar geçeceğiz. İnşallah çok kısa bir süre sonuçlandırılmış olacak. Tabii bizlerin beklentisi hemen yarın olsun. Sanırım önümüzdeki haftalarda İnciraltı’nın planları tüm İzmir’e ve bize duyurulacak.
”İSTEMEZÜKÇÜ KESİMLERİ HÜSRANA UĞRATACAK BİR PLAN OLACAK
Planlarla ilgili bürokrasiyle ilgili herhangi bir sorunlarının olmadığının altını çizen Karabulut, “Geçmişten gelen, bölgede bir tarım vasfı konusu vardı. Bu vasıf meselesi öyle bir şey ki, aşılması konusunda İzmir İl Toprak Koruma Kurulu’nda tarım dışı kullanım izni verdi. Bakanlığın bu konudaki olumlu görüşü önemliydi. Sağ olsunlar bu konuların müjdesini de verdiler. Bakanlığımızın olumlu görüşünü de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının da aldığı bilgisine ulaştık. Artık bürokrasi anlamında bir sorunumuz yok. İstemezükçü kesimleri hüsrana uğratacak bir plana İzmirliler kavuşacak. Kavuşurken de tüm İzmirlilerin o bölgede neler olacağını anlayacaktır. Ayrıca herkesin görebileceği bir kentsel tasarımıyla beraber bakanlığımız sunacak” dedi.
BU TÜR SÖYLEMLER ARTIK BİZİ MUTLU ETMİYOR
Başkan Tayfun Karabulut, “Herkes işi gücü bıraksın, İnciraltı planlarına baksın, bununla ilgilensin” şeklindeki çağrısıyla ilgili şunları söyledi: “O dönemde bizim hükümetle görüşmemiz oldu. O tarihlerde çağrıyı yineledik. Bu sorun aslında sadece İnciraltı ve oradaki hak sahiplerinin sorunu değildir. İzmir’de bulunan tüm sivil toplum örgütlerinin, İzmir Valimiz ve Büyükşehir Belediyemizin ve Balçova’nın yani herkesin ve kentin genel sorunu. İzmirlilerin kullanamadığı bir alandı İnciraltı. Bu çerçevede belediyelerimizden tarafımıza bir geri dönüş olmadı ama hükümetimizden ‘Bu konuda endişelerinizi anlıyoruz, çok kısa zaman içerisinde bunu buluşturacağız’ şeklinde geri dönüşleri oldu. Biz yetinemiyoruz, bu açıklamalarla. Bunlar bizi mutlu etmiyor artık. 1991 yılında, merhum Turgut Özal’ın, merhum Başbakanımız Mesut Yılmaz ve hatta bugün Tarım Bakanımız olan Sayın Dr. Bekir Pakdemirli’nin babası merhum Ekrem Pakdemirli’nin imzasıyla bir resmi gazetede Türkiye’de, 30 nokta turizm bölgesi ilan edildi. O tarihten bugüne 31 yıl geçmiş, tek sözü tutulmamış, planlanmamış bölge İnciraltı kaldı. Biz bugüne kadar sabırla, inançla bekledik. Ama bizlerden de bir şeyler gitti. Kimse yanlış anlamasın. Güven konusunda bizlerin de eksikliklerimiz var. Hükümetimize, belediyelerimize ve medya aracılığıyla kamuoyuna da aktardık. İnciraltı toprak sahipleri bu kadim şehrin has ve has evlatlarıdır. Lütfen bunu kimse unutmasın.”
BÜYÜKŞEHİR VE BALÇOVA BELEDİYELERİNİN BEKLENTİLERİ DİKKATE ALINIYOR
İzmir Büyükşehir ve Balçova belediyelerinin İnciraltı planlarıyla ilgili görüşlerinin Bakanlık tarafından dikkate alınıp alınmadığıyla ilgili soruya Tayfun Karabulut, şu yanıtı verdi: “Bakanlığın belediyelere bakış açısının daha olumlu yönde olduğunu gördük. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni bizzat ziyaret ettiklerini, Balçova Belediyesi’nin de birkaç kez bakanlığımızla ilgili fikir alışverişlerinde olduğunu biliyoruz. Bakanlıkla birebir yaptığımız görüşmelerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şöyle bir tavrı var, biz ona göre hareket ediyoruz, diyorlar. Balçova Belediyesi bir öneri taslağı ile bakanlığa başvuruda bulundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İnciraltı ile ilgili zamanında Aziz Kocaoğlu başkanımızın hazırlanan bir proje vardı, o projenin aynısını bakanlığa sunmuş oldu. Üzerine herhangi bir çalışma eklemedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu konuda çok aktif rol oynamak istemedi. Planlamaları projenin sonuna kadar görmek istedi. Doğrudur, yanlıştır İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin takdiridir. Balçova Belediyesi örnek taslakla bakanlığa sundular. Bakanlık topladı, birkaç çalışma yaptı. Bakanlık şunu göz ardı etmedi; Ankara - İzmir reflekslerine, İzmir’e yapılan her açıklamayı hassasiyetle takip ediyorlar. Bakanlık burada özellikle kat sayısı noktasında hassasiyet gösteriyor. İnciraltı’na gökdelen yapılacak diye bir gereksiz tartışma vardı. Bu düşünceye uzaklar. Gökdelen yapılmayacak. Yine 2013’te İnciraltı planlarında AVM olup olmayacağı tartışması vardı. AVM de olmayacak. Bakanlığın odaklandığı nokta; sağlık turizmi. 2015 – 2020 EXPO’da dünyaya söz verdik; herkes için sağlığı buradan yayacağız dedik. Burası tıbbın doğduğu yer. O yüzden bakanlığın bu çerçevede yaptığı bir çalışma var. Geçen sene yaşadığımız İzmir depreminden sonra nitelikli konut ihtiyacı da vardı. Bu konut ihtiyacını karşılayacak belirli alanlar yaratıyor. Mesela meslek odalarınnın açıklamalarını medya aracılığıyla takip ediyoruz. Diyorlar ki; ‘İnciraltı asgari ücretli İzmirlinin vakit geçirdiği alan, bu planlamayla o alanı kaybedecekler.’ Ben üzülüyorum, koskoca bilim insanı bunlar. Bugün sadece İzmirliler Kent Ormanını kullanıyor. Zaten kamunun yeri orası, hiç kimseye ait değildir. Ama karşısında bulunan arazilerin yüzde 99’u şahıs mülkiyeti. Buraya kimse giremez, girse terlik fırlatırız! Nargile bahçesine gelir, düğün salonuna gelir. Asgari ücretlinin gelip gelmeyeceği konuyla ilgisi yok. Sanki asgari ücretlinin geldiği bir kamu arazisini şey yapıyor gibi yanlış algılarla maalesef rol çalmaya veya yanlış yönlendirmeye çalışıyorlar.
”MÜLK SAHİPLERİNİN RUH SAĞLIĞI BOZULMUŞ DURUMDA
İnciraltı mülk sahiplerinin, uzayan plan sürecinde ruh sağlıklarının ciddi biçimde bozulduğuna vurgu yapan Başkan Tayfun Karabulut, “8 Kasım, Dünya Deliler Günü. O gün, herhalde tüm İnciraltı mağdurları için özel bir gün olacak. O tarihte sosyal medyamızdan, akıl sağlığı bozulmadan bugüne kadar sabırla bekleyen İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahiplerini tüm İzmir’in tebrik etmesi lazım. Çünkü İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahibi dediğinizde eş dost, zenginsiniz siz, diyor ama öyle değil. İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahipleri yazın saat 22.30’da uyumak zorunda. 22.30’da uyumazlarsa, bir daha uyuyamıyorlar. Çünkü o saate takı töreni başlıyor, ardından düğünlerden gelen gürültü tavan yapıyor. Anne baba çocuğuna diyor ki ‘Çocuğum uyu, takı töreni bittikten sonra sesten uyuyamazsın.’ Oradaki yaşamı düşünebiliyor musunuz? İnsanların orada sağlık ocağı yok, toplu taşıma yok. Bahçelerarası Muhtarlığı Büyükşehir Belediyesi’ne yazı veriyor. Diyor ki; ‘ben toplu taşıma istiyorum.’ Onlar da; ‘sizde yeterli sayıda insan yok, uygun değildir’ diyor. Biz bu şehrin nadide insanlarıyız. Bir kişi bile olsa şehrin başının üstünde yeri olması lazım. İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahipleriyle aramızda güven sorunları oluşuyor.”
TOPRAK SAHİPLERİNİN HALA DEVLETİNE KARŞI GÜVENİ VAR
İnciraltı’ndaki arazilerin, İzale-i şuyu davalarıyla ele geçirilmesine yönelik girişimlerin bir hayli arttığına dikkat çeken Başkan Karabulut, “Bu süreçlerde bölgeye sermayedarlar girdi. Bu sermayedarların çoğalması ve bölgede yaşanılan İzale-i şuyu gibi hukukun arkasından dolaşan bazı sermayedarların bölgede yarattığı mağduriyetler var. Bu nedenle, bu planlamanın gecikmesi, inanın bu sürecin ne şehrimize, ne ülkemize hiç kimseye katkısı yok. Katkı sağlayanlar sadece bu şehirde fayda sağlayıp, çekip gidenler oluyor. İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahiplerinden akıl sağlığı yerinde kalabilenlerin tüm İzmirlinin tebrik etmesi lazım. Çünkü 31 yıl, dile kolay. Sosyal medyada espriyle karışık ironi yapacağız . Gerçekten 31 yıldır, bir sürü çalıştaylar, toplantılar düzenlendi. 2013 yılında planlar yapıldı o da EXPO sayesinde. Hatta o tarihte doğan çocuklarımıza EXPO adını koyalım mı diye espriler döndü. Hala daha toprak sahiplerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı güveni var. Bekliyor, inanıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanımıza bir önerimiz olmuştu. Bu planlamadan önce bir belgesel çekilsin istedik. Aslında çok kolay yapılabilir dendi ama daha hala yok. Belki Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan bir ricamız olur. Çünkü eskiden yaşanılan İnciraltı plajları, kamp merkezleri gibi kültür ve tarihin gelecek nesillere aktarılması kent benliği açısından önemlidir.
”KEŞKE BAKANIMIZ DA BU SÜREÇTE BİZİMLE OLSAYDI
Çeşme Turizm Planlarının yıl sonuna kadar askıya çıkacağı bilgisinin paylaşıldığını, ancak İnciraltı planlarının akıbetinin belli olmadığını hatırlattığımızda Başkan Karabulut, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu konuyu ilgili hükümetimize ve Sayın Milletvekilimiz Atilla Kaya’ya da aktardık. Sürecin anlatıldığı kadar kolay olacağını düşünmüyoruz ama tabii ki Kültür ve Turizm Bakanımızın tek bir açıklamayla ‘Yıl sonuna kadar bu plan askıya çıkacak’ sözü çok önemli bir sözdü. İnciraltı ile ilgili Sayın Milletvekilimizin yaptığı açıklamayla beraber biz isterdik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı da bu süreçte bizimle olsun. Yapılan açıklamayla bölgede bir burukluk olduğunu itiraf etmeliyim. Çeşme projesi önümüze mi geçiyor diye düşünmeye başladık. Hatta bazı menfaat grupları bölgede itiraflar atmaya başladılar. Bizlere de sizin planınız olmayacak diyerek toprak sahiplerini, mülklerini sattırmaya çalışıyorlar. Çeşme’yi kast ederek, ‘Orası yüzde 95 kamu arazisi orayı yapıyorlar, sizin yüzde 99 şahıs arazisi. Size yapmayacaklar, sizde rant yok’ gibi iftiralarla bölgemizi olumsuz etkilemek isteyen kesimler var. Biz İnciraltı Gelişim Derneği olarak doğrusunu anlatıyoruz. Bu konuların çok dikkat edilmesi gereken konular olduğunu hükümetimize de söyledik. Böyle bir algının ‘Çeşme projesinin kamuoyundan desteğini alamadan bitmesi riskini de taşır’ dedik. İnciraltı planlanmasına karşı böyle bir olumsuzluğun devlete karşı güvensizliği de oluşturmaması konusunda başta bizlerin sonra herkesin üstüne düşen görevi yapması gerekiyor. Anlattık toprak sahiplerine ama acabalarımız devam ediyor bu topraklarda. Bu endişedir, endişeyi gidermesi gereken makamlar da hükümetimizdir. İnciraltı planlarının askıya çıkmasıyla bu tarz dedikoduların, yüzde bir de olsa ihtimallerin ortadan kalkmasını sağlayacaktır.
” BAKAN MURAT KURUM’U İNCİRALTI’NDA MİSAFİR ETMEYİ ÇOK İSTERDİK
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve bürokratlarını İnciraltı’nda ağırlamak istediklerini belirten Tayfun Karabulut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Süreci, bürokrasi olsun, bakanlık olsun, Sayın Milletvekilimiz Kaya takip ediyor. Sağolsunlar 2020 Eylül ayında Ankara ‘da ziyaret ettik. O zaman görüşme şansımız olmuştu Murat Kurum bakanımızla. AK Parti İl Başkanımız Kerem Ali Sürekli de toplantımıza iştirak etmişlerdi. O tarihlerde hazırlanan çalışmalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Murat Kurum’a aktarılmıştı. Şunu söylemeden geçemeyeceğim; İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahipleri Türkiye Cumhuriyeti’nden herhangi bir makama karşı çok saygılıdır. Neden bugün buralar gecekonduya mahkum olmadı? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uymak zorunda olduklarının bilinciyle hareket ettiler. O yüzden has İzmirliler diyoruz. Bugün İzmir’de kentsel dönüşümü tartışıyoruz ama İnciraltı’nda planlamayı tartışıyoruz. İzmir’in en değerli şehri içinde kalmış mega bir yer. Bu alan kaderine terk edilecek bir alan değil. O yüzden Çevre ve Şehircilik Bakanımız veya diğer Bakanlarımız Cumhurbaşkanımız, Büyükşehir Belediyemiz, Valimiz ilgililer. Bu bölge onlara inanarak bu günlere kadar geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanımızı İnciraltı’nda misafir etmek nasip olmadı. Onlar uydudan denetleyebiliyor, görebiliyorlar. Ama isteriz ki bir kahve içilsin, davetimiz oldu ama gerçekleşmedi. Bir iki hafta önce Bakan Murat Kurum’da İzmir’e geldiğinde isterdik bir bölgede misafir edelim. Türkiye Cumhuriyeti nin bir bakanının gelip omzumuza dokunmasını önemsiyoruz. Milletvekilimize karşı o kadar çok ilgi var ki. Neden? Çünkü geliyor ve merak etmeyin diyor, herkes pür dikkat takip ediyor. O yüzden Sayın bakanımızın gelip merak etmeyin, güçlü olun, yılmadan devam edin, mesajı çok önemli. İçimizde bir kırgınlık yok mu? Tabii ki var. Gelmediği için kırgınlığımız var. Ama gelmelerini istiyoruz, bekliyoruz. İzmir’in çok önemli bir projesi burası. İnciraltı planlandığında herkesin olumlu etkileneceği, İzmir’in şahlanacağı, ekonomiyi ciddi anlamda kalkındıracağı bir alanı ziyaret etmesini bekliyoruz.
”İZALE-İ ŞUYU DAVALARI, BİR SÜRELİĞİNE ERTELENMELİ
İnciraltı’nda hisse alarak, o araziyi İzale-i şuyu davasıyla ele geçirme hesabı yapanların sayısının her geçen arttığına dikkat çeken İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, “İzale-i Şuyu davaları normalde kardeşler arasında mal paylaşımında sorun olduğunda icra yoluyla satışıdır. İnciraltı ve Bahçelerarası’nda son birkaç yıl öncesinde hisse alan insanlar var. Bazı kesimler hep hisse alıyorlar. Ben kardeş olayım, bu ailenin bir kardeşi olayım, yarın hukukun arkasından dolaşarak İzale-i Şuyu ile ele geçireyim diyorlar. Planların askıya çıkacağı haberiyle birlikte hızlı bir şekilde İzmirli dediğimiz insanlara gelip o bölgedeki toprağı İzale-i Şuyu davalarıyla rızası olmadan satıyor. O kişi, haklarımızı satmak istiyoruz diyerek toplu söz hakkı sahibi olabiliyor. Onu satışa çıkardıktan sonra icra yoluyla satışa çıkıyor. Toprak sahipleri de diyor ki, madem satacaksın, bana sat hakkını. Ama o ben alıcıyım, satmam, diyor. Toprak sahibinin bütçesi belli. O araziyi alması çok zor. Toprak sahibinin bugün derdi şöyle; ‘Planlar benim davamdan önce, satış zamanından çıkarsa, mülkümün değeri biraz daha artsın ki çocuğuma ev alayım. 5 senedir İzmirli insanın elinden toprak alınıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı’na da dedim. ‘Gelin umut verelim’ dedi. Çünkü insanlar böyle durumlarda bir umut istiyor. Hatta geçtiğimiz haftalarda hemen reaksiyon gösterdi Milletvekilimiz Kaya, kendisine aktardık konuyu. Acaba İzale-i Şuyu davalarını bir müddet erteleyebilir miyiz ya da durdurabilir miyiz, dedik. Bunlar çok önemli çünkü. Şunun farkına varması lazım İzmirlinin, eğer İnciraltı ve Bahçelerarası has toprak sahipleri azınlığa düşmeye başlarsa, ki şu an yüzde 50’deyiz. Biz o zaman çıkıp İzmir ya da İnciraltı gelişimi değil, sermayenin gelişimini konuşuyor oluruz. Biz bunu önlemek istiyoruz. Ortada bir rant varsa, İzmirlinindir o. N’olur oradaki insanların yanında olun. Toprakların belki yüzde 50’si yabancılaşmış olabilir ama yüzde 50’si hala İzmirlide. İzmirlilerin elini tutmak lazım. Çarşamba günü yaşadığımız bir durumu anlatacağım. Tapudan bir telefon geldi. Atadan toprakları olanlardan biri, hakkını helal et oğlum, diyor. Sen o kadar çaba gösterdin ama bizim dayanacak gücümüz kalmadı diyor. Sonuçta arazisini sattı. Sermaye orasını satın aldı. Tamam alsın, karşı değiliz ama gecikmenin sebebinin cezasını o insanlar çekiyor. Biz İzmir’e dünyaya neler vaat etmişiz, her gün o topraklarda düğünlerde zıplıyoruz, geziyoruz. Bu ülkeye daha fazla katma değer getirmesi gerekmez mi bizim arazilerimizin?
"ARAZİLER, DEĞERİNİN ÇOK ÇOK ALTINDA SATILIYOR
Başkan Tayfun Karabulut, İnciraltı’nda satılan arazilerin, gerçek değerinde satılıp satılmadığına dair soruya şu yanıtı verdi: “Bugün en yakın bölgelerimizden biri olan Urla’dan örnek vereceğiz. Urla’da 100 yıl imara açılmayacak tarlaların fiyatından aşağı satılıyor İnciraltı’nın pırlanta arazileri. Bölgede planlama olursa bir değer artışı olur. Bu değer artışı oradaki vatandaşa fayda sağlar. Ama planın gecikmesinin kimseye faydası yok. Devletimiz kazanmıyor. Devletimiz emlak vergilerinden, alım satımdan falan az kazanıyor. Belediyeler, toprak sahipleri kazanmıyor. Kazanan kim? Simsarlar! Devletimiz daha hızlı hareket ederek, belediyelerimiz, sivil toplum örgütlerimiz daha fazla gayret göstererek, bu sorunun önüne geçebiliriz. Biz şunu kabul ediyoruz; büyük balık, küçük balığı yiyecek. Yesin de hoyratça yemesin! Hoyratça yememesi için İnciraltı Gelişim Derneği olarak bu planlamanın içinde olmak istiyoruz. Bunu bakanlığa da söyledik. Sağolsunlar onlar da bizi muhatap kabul ediyorlar.
” İNCİRALTI PLANLANIRSA, 10 MİLYON DOLARLIK YABANCI SERMAYE GELİR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir ziyaretini sabırsızlıkla beklediklerini anlatan Tayfun Karabulut, bu ziyarette müjdeli haberi alacaklarına dair umutlu olduklarını söyledi: “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ülkemize 1 milyon dolar katma değer sağlamak için ülke ülke gezdiğine hepimiz şahit oluyoruz. Biz Cumhurbaşkanımıza İnciraltı planlanırsa 10 milyon dolarlık yabancı sermaye gelir, diye bir çağrı yaptık. Ağustos ayında yaptığımız bu çağrıdan sonra sürecimiz daha da hızlandı, hükümetimiz daha da katkı sağladı. Yeterli değil tabii ki. Gecikiyor muyuz, evet gecikiyoruz. Bu ay içinde Cumhurbaşkanımızın İzmir ziyaretinden İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahiplerinin beklentileri yüksek. Ziyareti ay sonuna ertelendi. Hepimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın yapacağı konuşmaya kilitlendik. İnciraltı planlandığında, 3 tane büyük Kent Ormanı kazandıracak bölge burası. Biz Cumhurbaşkanımızın İzmir sevdalısı olduğunu biliyoruz. İzmir’e bakış açısının ne kadar pozitif olduğunu biliyoruz. Bunu son yaşadığımız depremde de gördük. Cumhurbaşkanımızın ziyaretinde de buranın planlandığının müjdesini duyacağımızı canı gönülden bekliyoruz, istiyoruz. Bu süreç hepimize önemli kazanımlar getirecek. Biz 1980’lerde merhum Başbakan Adnan Mendres’i misafir etmiş bir bölgeyiz. Bu bölgede Cumhurbaşkanımızı misafir etmek, bizim de en büyük hayalimizdir. İnşallah bu onuru bizler yaşarız.
”5 MİLYON METREKAREDE 2,5 MİLYON METREKAREYE YAKIN ALANI KAMUYA TERK VERECEĞİZ
İnciraltı planlandığında, 5 milyon metrekarelik alanın yarısını kamuya terk vereceklerinin altını çizen Başkan Karabulut, hayalindeki planı ve İnciraltı’nı şu sözlerle anlattı: “Tüm İzmirlinin şunu bilmesini istiyoruz. Planlar çıktığında herkes anlamayabilir. Kentsel tasarımını da yaparak planları çıkartmak istiyoruz. İzmir halkı İnciraltı planının haberini aldığında, nasıl bir plan olduğunun resmini de görecek. Yarın öbür gün bu istemezükçü kesimlerin algılarını bertaraf edecektir. 5 milyon metrekarede 2,5 milyon metrekareye yakın bir alanı kamuya terk vereceğiz. İnciraltı Kent Ormanı’ndan 3 tane daha yeni bir yeşil alan düşünelim. Bu şekilde olacak. Karşıyaka’da bir hastane var. Bu hastanede 3 vardiyada çalışanın sayısı 1.200 kişi. Bu bölgede hastaneler, oteller ve geriatri merkezleri olacak. Biz Expo’da 2 kez resepsiyon düzenleyerek İnciraltı’nı anlattık. Bizde Agemenyom var. Bununla birlikte İnciraltı dünyaya açılabilecek. İnciraltı’nın pazarlanmasının derdi yok. Zaten yıllar öncesinde yaptığımız resepsiyonlarla yaptık. Yurtdışındaki sağlık yatırımcılarına mektupla ulaştığımızda bize hep sordukları soru şu; ‘planlama bitti mi?’ Biz hala yapılıyor diyoruz. İnciraltı önemli bir güç kazanacak. Bugün İzmirlilerin otoyolu kullanarak geçtiği İnciraltı, kapkaranlık görüntüsü yerine ışıl ışıl, yemyeşil ve ailelerin daha fazla buluşacağı bir alan olacak. O meslek odalarının dediği gibi, aslında daha fazla asgari ücretlinin gelebileceği bir yer olacak. Bunun hep birlikte olarak gerçekleşeceğine inanıyoruz.”
Büyük Resimler