‘Son umudumuz Erdoğan’ mesajı… İnciraltı Planı’nda tıkanma!
İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, İnciraltı planlarının bir yerlerde tıkandığını belirterek "Çelişkili açıklamalardan, planın hazır olmadığı anlaşılıyor. Bakanlıklarla, bürokratlarla temas halindeyiz ama görüldüğü gibi ilerleme olmuyor. Yıllardır verdiğimiz mücadelemizin mutlu sonla bitmesi için son umudumuz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Cumhurbaşkanımızın bu konuda özel ilgisini talep ediyoruz" açıklamasında bulundu
.EGEDESONSÖZ- İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER) Başkanı Tayfun Karabulut, SONSÖZ TV’ye konuk olarak Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. İnciraltı planlarının henüz ortaya çıkmış olmamasından duydukları üzüntüyü dile getiren Karabulut, "Umut yorgunu olduk" dedi ve şunları söyledi:
"Şimdiye kadar çoktan biter diye düşündüğümüz planlamadan bir haber yok. Bizler artık umut yorgunu olduk. Bizler açısından zor bir süreç. Cumhurbaşkanımıza yaptığımız çağrıdan sonra, AK Parti İzmir Milletvekilimiz Sayın Mahmut Atilla Kaya ile beraber Çevre Şehircilik Bakanlığımızla bir toplantı yapmıştık ve yol haritası belirlenmişti. Toplantıdaki hedefimiz yılbaşıydı. Yılbaşına kadar planların hazır olacağını öngörüyorduk. Şu an Haziran’a geldik, ortada bir plan yok. İnciraltı ve Bahçelerarası planlaması uzun yıllardır süre gelen bir konu. Çeşme veya başka projeler gibi yeni gündeme gelen bir konu değil. Ne yapılacağı belli, net bir alandı. 2015 ve 2020 EXPO’larında dünyaya biz, 'herkes için sağlık sözü' verdik. Bu söz hem burada yaşayan hak sahiplerine verildi, hem dünyaya verildi ama maalesef bize verilen sözler tutulamadı. Gelinen süreçte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerçekten bizlerin de gördüğü kadarıyla yoğun bir çaba sarf ettiler. Sağ olsunlar geldiler, İzmir'de bizlerle toplantı yaptılar. Bizler de birçok kez gittik, telefon görüşmelerimizi yaptık. Hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem de Balçova Belediyesi ile toplantılar gerçekleştirdiler. Çalışmalarda belli bir olgunluk oluşmuştu ama nerede, kim tıkıyor inanın anlamakta çok zorluk çekiyoruz. İnanın kalbimiz çok acıyor, hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. İnciraltı ve Bahçelerarası’nın bu ülkeye o kadar çok faydası var ki. İnciraltı ve Bahçelerarası’nın bugünkü durumu, vatanını seven birçok insanın kalbinde yaradır. Gerçekten çok büyük bir üzüntü içerisindeyiz"
CUMHURBAŞKANIMIZIN ÖZEL İLGİSİNİ TALEP EDİYORUZ
Sosyal medya paylaşımında İnciraltı'nı, 40 yıldır işlenmeyen değerli bir elmasa benzeten Tayfun Karabulut, planın nerede tıkandığı ve çözüm noktası anlamında şu değerlendirmelerde bulundu: "Biz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Cumhurbaşkanlığı makamının İnciraltı ve Bahçelerarası konusunda özel ilgisini talep ediyoruz. Burada onun eksikliği var. Bakanlıklar, bürokratlarla temas halindeyiz ama görüldüğü gibi bir şekilde ilerleme olmuyor. Gitmemesinin sebeplerini aşmaya bizim gücümüz yetmiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, 1 milyar dolar için, ülkesine katma değer getirmek için birçok çaba sarf ediyor, bunu bizler de biliyoruz, görüyoruz. İnanıyoruz ki İnciraltı için de çaba harcayacaktır. İnciraltı, o kadar çok büyük bir değer ki, yani hem ülkeye, hem İzmir'e olağanüstü kamu faydası yaratacak bir yer. O yüzden sayın Cumhurbaşkanımızın, 5 milyon metrekarelik bir alanın, EXPO gibi 2 kere verdiğimiz sözün yerine gelmesi için ve buradaki 2 bin 700 hak sahibinin yıllardır, herkesin, Türkiye’nin yüzünün gülmesi için Cumhurbaşkanımızın ve makamının bizzat konuyu takibini gönülden istiyoruz."
KURBAN GELİYOR, ORADA YİNE KURBANLIKLARI MİSAFİR EDECEĞİZ!
İnciraltı planlarının bir gün bile gecikmesinin, İzmir için kayıp olduğuna vurgu yapan Karabulut, "Bizler süreci 5-6 yıldan beri kamuoyunda tuttuk. İnanın pazar günleri dahi, öyle telefonlar geliyor ki, insanın içi sızlıyor. Ve ben artık cevap veremiyorum. İki ay önce verdiğim cevapla, bugün verilen cevaplar tutmuyor. Nedenini ben açıklayamıyorum. Neden tıkandığının cevabını veremiyorum. Verilen cevapların bazılarını söyleyemiyorum bile. Bugün İnciraltı ve Bahçelerarası’nın planlanması elbette ki birinci aşamada burada yaşayan İzmirli hak sahibinin kaybı. İkincisi, en önemlisi; İzmir’in kaybı. Günah. Tunç Soyer Başkan’ın açıklamaları var. Ne diyor? ‘Elimde şu kadar adet istihdam için işsizlik için CV var.’ İzmir’in en önemli sorunu bu işsizlik. Genç işsizliklerimiz İzmir’de fazlar fazla. Bunlar için bırakın başkasını, buranın kaybı çok büyük. Esnafların, birçok meslek odasının daha fazla istemesi lazım, Ticaret Odası’nın. Teşekkür ederiz Mahmut Özgener Başkanımıza, Ender Yorgancılar başkanımıza. Açıklamalarıyla bize destek verdiler ama yetmez. Herkesi topyekün, desteğe çağırıyoruz; çünkü burası İzmir’in mülküdür, kazanımıdır. Allah’ın bir lütuftur. Biz buna sahip çıkmıyoruz. Burası milyar dolarlık bir yer. Binlerce kişiye ekmek kapısı olacak. O kadar kişiyi turizmde ağırlayacağız ama biz maalesef Kurban Bayramı geliyor, yarın öbür gün göreceksiniz biz kurbanlıkları misafir edeceğiz" diye konuştu.
İLKER BEY KEŞKE BEŞ YIL ÖNCE ODAYA BAŞKAN OLSAYDI
Mimarlar Odası Başkanı Dr. İlker Kahraman'ın, "İnciraltı'nda problemi biz yaratıyoruz. İsteyerek yapılmış bir rant alanı oluşuyor" sözlerini değerlendiren Tayfun Karabulut, şunları söyledi: "Sayın İlker Kahraman’ı ziyaret ettik, çok iyi bir insan, çok iyi niyetli.Bizim derdimiz var. Bazı dertlerin makamları olmasalar bile bu konuda çözüm üretebileceklerle, meslek odalarıyla konuşabilmeliyiz. Meslek odalarımızı biz 2015 yılından sonra ziyaret ettik. İlker Kahraman Başkanımız keşke 5-6 yıl önce de başkan olsaydı. Bakın bugün İzmir’de daha farklı şeyler konuşacaktık. Pozitif bir enerjisi, pozitif katkıları var. 1,5 saat konuştuk, sağ olsunlar bize katlandılar! Çünkü çok derdimiz vardı. Çok anlattık. Eski Başkan İbrahim Alpaslan Bey’le, biz kamuoyuna ortak basın açıklaması yaptık; İnciraltı doğa, doku korunarak planlanmalı, dedik. İbrahim başkan, bugün orası tarım arazisi diyor. O tarihlerde daha somut, daha ayağı yere basan durumda ‘Gelin ortada plan yok birlikte hareket edelim’ dediğimizde doğru bir şekilde cevaplar gelseydi, inanın bugün İnciraltı ve Bahçelerarası İzmir’in kentin birinci veya ikinci gündemi olmayacaktı. Sayın Başkana da onu söyledik. Yaşanan süreçler bizi bugünlere getirdi ama bunu getiren bizler değildik, ezilen biz olduk. Otoyolun, AVM’lerin sebebi biz değiliz. Ama bunun cezasını hep biz çekiyoruz. Odaların yaptığı her olumsuz açıklamanın cezasını yine biz çekiyoruz. Çünkü bize diyorlar ki, ‘Gel, el değiştir toprağını. Sıkışıksın, tarım da yapamıyorsun.’ Sularımız yıllar önce borlandı, her yerde bu bilgi var. Ziraat Mühendisleri Oda Başkanımız da burada ifade etti. Olabilir ama bunlar değiştirilebilir, ıslah edilebilir, diyor. Neden bu kadar zamandır çığlıklar atılırken kulaklar kapandı? Sorun bu zaten. İnciraltı bugün Kültürpark’tan sonra İzmir’in 2’nci en büyük yeşil alanı. Bunu kim başardı? Buranın vatandaşı, İzmirli toprak sahibi! Ama maalesef bazı meslek odaları başkanlarımız bizi rantçı, kötü niyetli diyebilecek kadar ileri gitti. Bir kere bizle tanışmadılar, bir kere görüşmediler. Tek görüşen İlker Kahraman'dır. Biz kurallara uyuyoruz, yasalara saygılıyız. Şubat ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız toprak sahipleriyle buluşmak istedi. 1 gün önce söylediler, bir gün sonra buluşmak istediler. Biz de hemen pozisyon aldık. İnanın yaşları ilerlemiş 6 toprak sahibimiz, sokağa çıkma yasağı olduğunu söyledi, bu kuralı çiğneyemeyeceklerini ifade etti, katılmadı toplantıya. İnciraltı, bu anlayışla gecekondulaşmadı."
ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANINI DA BEKLİYORUZ
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı ve arkadaşlarını da İnciraltı'na beklediklerini belirten Karabulut, şu görüşlere yer verdi: "Bu konuyla alakalı basın üzerinden davetler yaptık. Bundan önceki ziraat mühendisleri oda başkanımızla yine görüşme talebimiz oldu. Bize şahsi numarası verildi. Belki usul böyledir dedik aradık. ‘Başkanım sizle konuşabilir miyiz?’ dedik. ‘Çok yoğunum, sizi arayayım’ dendi. Aranmadık. Bir daha aradık, ‘Aramadım ben sizi değil mi, ben sizi arayacağım’ dendi, iyi peki, dedik, arayan olmadı. Bunu şehir plancıları odasında da yaşayınca insan üzülüyor. Artık öyle bir şey ki o mesleği seven, biz de İzmir’i seven insanlar olarak buluşamıyorsak, bunun sebebine gerçekten bakmak lazım. Biz olduğumuz yerdeyiz, yerimiz belli. Onları da bekliyoruz İnciraltı'na. Geçenlerde Şehir Plancıları Odası’nın İnciraltı için çalışma grubu kurduğunu duyduk. Olmaz böyle bir şey dedik. Düşünebiliyor musunuz? Bizim 100 yıllık toprağımız hakkında bir çalışma grubu oluşturuyorlar! Bu meslek odası 1 Mayıs gibi İzmir’in, Türkiye’nin çok özel kutladığı günde bile bizim 100 yıllık, dedemizin malına ‘bizimdir zaten’ diyor. O kadar çok kötü ki, o kadar çok kalbimiz acıyor. Mal sahibi olmadan, oranın geleceği hakkında bir fikir beyan edecekseniz, o oluşumda biz neden yokuz? Biz ne yaptık. TMMOB halktır başlıkları var, o zaman biz kimiz?"
BİNALİ YILDIRIM VEKİLİMİZLE BİR KEZ OLSUN GÖRÜŞEMEDİK
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın desteğine teşekkür eden Tayfun Karabulut, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ile hiç görüşemediklerinin altını çizdi: "Murat Bakan milletvekilimiz, Balçovalı hemşerimiz bizim. Bu konuda konuya hakim. Daha önceden de bölgeye ziyaretleri olmuştu. Bunu görmek için çok özel bir şeye gerek yok. Gözle görülebiliyor. Vekilimiz de geldi gördü, teşekkür ediyoruz, bunlar önemli. Planlama yapılması sadece bizim değil, hükümete ait değil. Tüm siyaseti partilerimizin sorumluluğu. Çünkü burası İzmir’in önemli bir yeri. Bugün biz ne kadar görmesek de, belki akşam geçtiğinizde karanlık bir yer görüyorsunuz. Çünkü bizim orası zifiri karanlıktır. Ölü bir alandır. O yüzden belki görmüyorlar ama ne olur bir gün de gündüz geçsinler, görsünler. Biz 2016 Kasım ayında Binali Yıldırım’ın talimatını medya aracılığıyla duyduk. O konuda da Mahmut Atilla Kaya takip etti duyurdu. Sonra ki süreçleri yürüttü. İzmir gerçekten Binali Bey'i seviyor, ayrı bir değeri var. Oy atsınlar, atmasınlar, o sevgi farklı bir yerde. Binali Yıldırım vekilimiz, son Başbakanımız, İzmir’de birçok hemşeri dernekleriyle onlarca kez görüştü ama inanır mısınız, bizimle bir kez olsun görüşmedi. Kendisiyle yüz yüze görüşmek isterdik. Bir defa Torbalı’da, Mahmut Atilla Kaya çağırmıştı. Tamam dediler bu sefer görüşme olacak. Ama o gün de bir sorun yaşanmış, görüşemedik. Dün görüşemedik, bugün de görüşemiyoruz. Gerçekten şurada, yüreğimizde vardır bir sızısı, isteriz ki görüşelim. Çünkü o açıkladı, İnciraltı gerçeğini. Bölge için ‘Çok önemli bir değer. Oranın planlanması gerek’ diyen ilk kişidir Binali Bey."
EVET, O İKİ AÇIKLAMA ARASINDA BİR ÇELİŞKİ SÖZ KONUSU
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın, AK Parti Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ve Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli'nin açıklamalarında çelişki olduğunu ifade ettiğini hatırlattığımız Karabulut, "Ortada bir çelişki var. Çünkü 2020 Aralık ayında, kamu yararı kararı alındı, iki bakanlık olarak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı. Kamuoyuna bu konuyu Mahmut Atilla Kaya vekilimiz duyurdu. Bizler de müspet olduğunu biliyorduk. Bu konuda bir çelişki ortada Sayın Bakan Bekir Pakdemirli'nin açıklamaları oldu. Henüz cevap vermediklerini söyledi. Murat Bakan’ın değdiği gibi ortada bir çelişki var, kısa zaman içerisinde çözülmesini bekliyoruz" dedi.
İZMİR VALİLİĞİ'NDEN RANDEVU İSTEDİK, HENÜZ DÖNÜŞ OLMADI
Yerelde de seslerini duyurmak için Vali Yavuz Selim Köşger'den randevu talep ettiklerini ancak bugüne dek dönüş olmadığını belirten Tayfun Karabulut, şu açıklamalarda bulundu: "Biz İzmir Valimizi, 2 kere bir toplantı esnasında tanıma fırsatı bulduk. Vizyonu gerçekten kıymetli bir Valimiz. Sayın Valimizin İnciraltı konusundaki görüşlerini bir toplantı esnasında duyunca, ‘Gerçekten bölgenin planlanması İzmir’e bir kimlik kazandıracak’ diyerek desteklediğini görmek, bize de çok ayrı bir mutluluk vermişti. Sayın Bekir Pakdemirli’nin cevabı bizler açısından hayret edecek bir durumdu. Daha henüz imzanın atılmadığını öğrendiğimizde yıkılmıştık. Halbuki bizler o iş oldu diyorduk. Cevap vermedik dedi bakanımız. Halbuki biz, imzaların atıldığını, kamu yararının da çıktığını biliyorduk o tarihe kadar ve şoke olduk. Çok üzüldük. Konuyla alakalı hemen milletvekillerimize, valimize de sorduk. Çünkü Tarım ve Orman Bakanımızın bir açıklaması olmuştu, ‘İnciraltı ve Bahçelerarası’nın planlanmasını kamu yararı var mı yok mu onu bir araştırıyorum, bakıyorum’ demişti. Bu açıklamayı doğrulatacak tek kişi Valimiz olduğunu düşündüm. Gerçekten İzmir’e hakim kendisi. Biz üzüldük çünkü, sayın Valimizi aradık; randevu istedik. Ne randevu verdi, ne de telefonda görüşebildik! Bundan dolayı çok üzgünüz. Sayın Valimizle bir araya gelmek bizlere ayrı bir mutluluk verir. İkincisi biz sayın valimizi sosyal medyadan da takip ediyoruz, Balçova’da Termal AŞ’nin genişlemesi büyümesi için çok ciddi ayda bir iki kere toplantılar yaptığını görüyoruz. İsteriz ki bir gün de İnciraltı’nı gezdirelim, gösterelim. Çünkü inanın bazı sorunları paylaşmadıkça büyüyor. Bizler daha fazla şehrin yükünü çeken hak sahipleriyiz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer'in olumlu düşünceler taşıdığını biliyoruz. İnciraltı planları askıya çıktığında, çok daha net görüş bildireceğini düşünüyoruz."
MURAT 131'LE İNCİRALTI'NA ARAZİ BAKMAYA GELİYORLAR!
İnciraltı'nda arazi kapatmak isteyenlerin çok etkin bir şekilde çalıştığını doğrulayan Karabulut, bu konuda şöyle konuştu: "Evet böyle bir şey var. Bunu uzun zamandır söylüyoruz. O kadar çok şeyle mücadele ediyoruz ki, anlata anlata bitiremeyiz. 10 dönümlük, 20 milyonluk bir araziyi almaya Murat 131’le geliyorlar! Kendilerini saklayıp geliyorlar. Hangi holding veya firma veya kişilerse, farklı bir isimle gelerek o yeri alıyorlar. Ya da alma girişimde bulunuyorlar. Neden Murat 131'le geliyorlar? Çünkü, biliyorlar bu bölge bir köy, burada bir söylentiyle fiyatlar yukarıya çıkacağını biliyorlar. Üzerimizde birileri fiyat baskısı yaratmaya çalışıyor. Bir toprak sahibimiz, 2,5 dönüm arazisinde bir şey yapamıyor, duruyor. Annesi de rahatsız, hatalı bir şekilde gitmiş ama çevredeki yapılara bakıyor ve arazisine bir tane prefabrik koymuş. Hak sahibi, 70 yaşında. Şu anda örgütlü suçlar, kaçakçılık ve mali suçlarla yargılanıyor. İnsanlar o kadar zor bir durumda. Biz bunları hak etmiyoruz. İnciraltı ve Bahçelerarası’nda bazı insanların özel hesapları var. Bazı dedikodular yayıyorlar. Biz hiçbirine itibar etmiyoruz. Biz devletimize, belediyelerimize ve hükümetimize güveniyoruz. Söylenen her makama inanıyoruz ama bugünkü durumların yaşanmaması gerekiyordu. Bu insanları haklı çıkartıyor. Murat 131’den kastımız ne? Geliyorlar bölgemizde bazı insanlar, ilmik ilmik çalışma yapıyorlar. İsminiz Muhittin Akbel, mesela. Muhittin Akbel’in bilmediği, annesinden kalan bir yer var, o kişiler bunu ortaya çıkarıyor. O derece hakimler konulara. Sizin yerinizle ilgili ilk başta borcunuzu harcınızı araştırıyorlar. Bu kadar detaylı çalışıyorlar. İzalei şu davalarında artış var. Çünkü planlar çıkmadan bir an evvel bir kardeşin hissesini alıp diğerlerini toparlamaya başlamak istiyorlar. Mercedes'le gelse daha çok sorun yaşayacağını biliyor o insanlar. Biz dernek olarak, hak sahiplerine, malınızı satmayın diyoruz ama insanlar zor duruma düşünce, sizi dinlemiyor icabında."
PLANLAMA OLURSA, KİM KAZANIR, KİM KAYBEDER, KİM ÜZÜLÜR?
İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, "Planlama yapılırsa, kim kazanır, kim üzülür, kim kaybeder?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Şu an kazanan, arsa simsarları. Kazanan, İzmir değil. Meslek odalarının da dediği gibi, şu an rantçılar kazanıyor. Kent Ormanı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kazandırdığı bir alan ve bu alanı İzmirliler keyifle ama sıkışarak kullanıyor. Biz diyoruz ki, 5 milyon metrekare bir alan planlandığında 3 kent ormanı büyüklüğünde yeni yeşil alan kazanılacak. Şehrin sağlık turizmi açısından Alsancak’ın arka sokaklarına sıkışmış o sağlık turizmini, biz İzmir’in göbeğine getirip yeni bir alan bir alan yaratacağız. O bölgede yepyeni bir yaşam alanı oluşturacağız. Şu anda plan geciktikçe, kaybeden İzmir oluyor."
YABANCI YATIRIMCI, İNCİRALTI PLANINI BEKLİYOR
11 ülkenin yatırımcılarına mektup gönderen Tayfun Karabulut, bu konudaki gelişmeleri şöyle özetledi: "Yatırımcılardan cevaplar gelmeye başladı. Biz 10 milyar dolarlık bir yatırım olacak dediğimizde bazıları bize güldü. Halbuki biz bunu bilinçle söyledik. Bugünkü toprağımızın değeri zaten 5,5 milyar dolar. Bu kadar büyük bir alanın daha üstüne tuğla değmemiş. Biz 2015 ve 2020'de burasını dünyaya tanıttık ama biz kıymetinin farkında değiliz. Bugün İzmir’in, İnciraltı'nın dünyaca zaten tanınmışlığı var. Bölge zaten EXPO ile milyonlar TL harcamalarla tanıtıldı. 3 ay önce yaptığımız yazışmada, 11 ülkeye yazdık. Kanadalı bir firma, ‘Bölgenizi biliyoruz. 2015 ve 2020 EXPO’sunda takip ettik, genel kurulda da sürecinizi takip ettik. Türkiye’de de takip ettik. Şu an İnciraltı planlaması ne durumda?’ diye sordu. Bu soruya cevabı benim değil, İzmir’in vermesi gerekiyor. Ne cevap vereceğiz biz buna? Bir uluslararası bir yatırımcının İzmir'e getirilememesinin cezasını kim çekiyor? Hiç kimse! Kazananı kim? Hiç kimse! Kaybedeni kim? Hepimiz! Gerçekten günah işliyoruz. Bu günaha son verilmesi için çabalıyoruz. Bugün İnciraltı Gelişim Derneği’nin bu kadar çabasına gerek yok bile. Çünkü devletimizin bu sorunu çözmesi gerekiyordu. Keşke ben bugün size mutlu bir şekilde, yatırımcıları anlatıyor olsaydım! 2015’te söz vermişiz, 2020’de planımızı sunmuşuz. Bunu sunarken dünyanın hafızası da diyor ki, planlar nerede? Yatırımcı gelmeye hazır ama plan yok. Muhteşem bir şehrimiz var; insanımız, elimizdeki varlıklarımız çok kıymetli. Ama değerlendiremediğimiz sürece, kendi kendimize savaş verdiğimiz sürece anlamı yok. "
Büyük Resimler